KANATLARIMDA İSTANBUL – İstanbul’un Kalp Atışları

booksiay

KANATLARIMDA İSTANBUL – İstanbul’un Kalp Atışları

KANATLARIMDA İSTANBUL – İstanbul’un Kalp Atışları

Kanatlarımda İstanbul – İstanbul’un Kalp Atışları

İstanbul’da yaşamayın, İstanbul’u yaşayın!”

Saffet Emre Tonguç, Aralık 2019, Kanatlarımda İstanbul

Tarihçi, profesyonel rehber ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç ve  iletişim danışmanı Zeynep Şahin Tutuk ortaklığı, Halit Bilen’in olağanüstü fotoğraflarıyla oluşturulmuş bir koleksiyon kitabı “Kanatlarımda İSTANBUL”.

Kütüphanemizin bu değerli parçası, sevgili Eren ve İlker tarafından Ece’ye 20. Doğum gününde hediye edildi. Bu İstanbul aşkıyla hazırlanmış sayfaların arasında gezerken, pandemi nedeniyle, aylardır ağız tadıyla gezemediğimiz İstanbul’u ne kadar özlediğimi fark ettim. Bu dönemde gerçekten çölde su bulmak gibiydi. Teşekkür ediyorum çocuklar.

Kitap, kollarıyla iki kıtayı kucaklayan dünya şehri “İstanbul” un 80 günlük devri-alemi gibi. İstanbul’un mutlaka görülmesi gereken “80 şaheseri ”nin hikâyeleri ve görüntüleriyle size bir masal anlatıyor. Elinize rehber olarak aldığınızda anlatılan her bölgeyi bilseniz bile, yeni bir bakış açısıyla yeniden turlamak isteyeceksiniz. Can’ı bile bilgisayarından söküp alabilecek görüntüler. Simay zaten hoplaya zıplaya yola çıkar… ancak ”dünyayı seksen günde gezebilirsiniz ama İstanbul’u seksen güne sığdıramazsınız” bunu unutmayın çocuklar.

İstanbul hakkında söylenebilecek en güzel cümleleriyle, kitaba emek verenlerin ve onu bize sunanların arka kapak notlarını buraya bırakırken bir kez daha emeklerine, yüreklerine sağlık diyorum:

ARKA KAPAK

“Biz bir İstanbul masalı anlatmak istedik. İstanbul, masalların en görkemlisini verdi bize. Bir İstanbul tablosu çizmekti niyetimiz. İstanbul gökkuşağının tüm renklerini saçtı önümüze. Coşkuyla! Sürprizlerle! Cömertçe… İstanbul’u anlatmak için önce anlamak, anlamak için de önce hissetmek gerekti. Hislerin peşine düştük. 8500 yıllık tarihe de döndük yüzümüzü, 21. yüzyılın metropolüne de… Kalıplara sığmayan, her zaman şaşırtan, keşfetmeye doyulamayan, şahsına münhasırlığın şımarıklığını yaşayan ve yaşatan bir kenti anlatmak elbette kolay değildi. Kolay olsun diye değil, adı İstanbul olsun diye yazdık, anlattık, fotoğrafladık. Daha önce hiç görmediğiniz açılardan bir İstanbul seyri, daha önce aynı karede hiç buluşmamış yapılarla bir İstanbul zenginliği sunduk. Biz bir İstanbul anlattık. Çok kültürlü, çok renkli, eskiyi ve yeniyi harmanlayan, farklılıkları koynunda yan yana saklayan, güzelliği küsleri barıştıran, tarihi kendine hayran bırakan bir İstanbul. Bir martı kanadına takılıp dünyanın en güzel şehrini dolaştık; kanatta size de yer açtık. Takılın peşine, seyreyleyin İstanbul’u. Söyleyecek çok şeyi var…”

Reklamlar

Kitabın bloğumuzun içeriğine bugün dahil olmasının da bir anlamı var. Tanıdığım en büyük İstanbul aşıklarından biri, sevgili Mehmet’in doğum günü. O sadece seyreden ve seven biri de değil üstelik. İstanbul’un tarihine sahip çıkan, özellikle Beyoğlu İstiklal Caddesi ve çevresinde bu anlamda değerli yatırımlarda, katkılarda bulunan biri.

Doğum günün kutlu olsun Memo!

Bu yazımda alıntılar yerine Mehmet için, kitabın 160. Sayfasında yer alan “İstiklal Caddesi”ni anlatan bölümün bir paragrafını paylaşıyorum. Çeşitli şapkalarımızla, antikalar baktığımız, Zuzu’yla Ece’yle gezerken turşu, midye ve çikolata yediğimiz zamanlara ithafen…

İSTANBUL’UN KALP ATIŞLARI

Kulağınıza çalınan bazen neşeli bir gitar tınısı, bazen yanık bir türkü… Sokak lezzetleri, kafeler, lokantalar, kitapçılar, ışıl ışıl mağazalar ve tabi ki gönül çelen kırmızısıyla nostaljik tramvay… Sahip çıkılamayan tarihi binalar, tabela kirliliği, karmaşa ve eskiye özlem…

“İstanbul’dayım demenin vizesi haline gelen İstiklal Caddesi birçok duyguyu aynı anda yaşatıyor insana. Adımlar birbirini izledikçe zihinden onca düşünce gelip geçiyor, gözlerin önünden de onca insan manzarası… Bu kitabı yazanların yaşı o günleri hatırlamaya yetmese de bol bol dinlediğimiz “ kravatsız, şapkasız çıkılmayan” sokakları, Avrupai kafeleri, insanların birbirine çarparak değil yol vererek, gülümseyerek, selamlayarak yürüdüğü zamanlarıyla hayal etmeye çalışıyoruz İstiklal Caddesi’ni. Sonra bugün her şeyi harmanlayan atmosferiyle, kozmopolit bir dünya kenti duruyor karşımızda. Arayan, her ikisinde de farklı tatlar bulabilir diye düşünüyoruz.”

Sayfa 160

KİTAP KÜNYESİ

Reklamlar
KANATLARIMDA İSTANBUL – İstanbul’un Kalp Atışları

Adı: KANATLARIMDA İSTANBUL

Yazar: Saffet Emre Tonguç, Zeynep Şahin Tutuk

Fotoğraflar: Halit Bilen

Sayfa:342

Yayın tarihi: 2019

Yayınevi: Alfa

 

3 cevap

  1. […] İstanbul macerası Anadolu’dan göçenler için çoğunlukla klasik bir Alman mimarisi olan şaşaalı Haydarpaşa’dan İstanbul’u alıcı gözlerle seyredip “İstanbul sen mi büyüksün ben mi?” düşünceleriyle başlar. İstanbul’un insanlar üzerinde böyle bir izlenimi vardır. Herkes bu şehirle bir rekabet halindedir yüzyıllar önce Fatih İstanbul’u fethederken bu şehir için böyle düşünmüştü, günümüzde bile hala herkes böyle düşünüyor… […]

  2. Anonim dedi ki:

    Fırsat olsa İlk sırada ben çıkarım İstanbul turuna bilirsin…

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

error: Content is protected !!