KILL BILL – Bang Bang
Kill Bill
“İnsanlar önce bir meslek edinirler,
sonra da emekli olabilmek için biraz daha uzun yaşamayı isterler.
Bunu hep düşünmüşümdür;
savaşçılar da düşmanlarıyla aynı ilişkiyi paylaşıyorlar.”
Kill Bill film serisini, Quentin Tarantino, dövüş sanatları filmleri, samuray sineması, blaxploitation ve spagetti westernlere saygı olarak tasarlıyor. Dört saatten uzun olunca ikiye bölünerek bir yıl arayla yayınlanan filmin sinematografisiyle Tarantino, başarılı bir “hikâye anlatıcılığı” ortaya çıkarıyor ve öfke fışkıran intikam duygularını, izleyicisinin bütün duygusal bamtellerine dokunduğu olağanüstü bir görsel şölene dönüştürüyor.
Geçmişten günümüze yaşananlara bakıldığında hafızalarımızın bize öğrettiği şey, ruhumuza yatkın fikir ve duygular içeren akış bizi etkileyerek harekete geçirir.
Onu sahiplenir ve aktarırız.
Böylece hikâyenin yoluna devam etmesini sağlarız.
İnsanlık tarihini oluşturan ve günümüze kadar ulaşan hikâyeler, masal, destan, mit olarak hayatımızdalar. Bugün yaşadıklarımız yüzlerce yıl sonrasının masallarını, destanlarını ve mitlerini yaratıyor ve onu nasıl anlattığımız her zaman çok önemli olacak.
Storyteller
Son yıllarda popülerliği artan “Storyteller” kelimesi dilimize “hikâye anlatıcısı” olarak çevrilir. Uluslararası büyük firmalardan bazıları, uzun yıllar aynı kurumda çalışmış, “Şirket Hafızası” olan kişilerin, yaşadıklarıyla edindikleri tecrübeleri aktardıkları kariyer zirvesini, “Storyteller” olarak adlandırıyor.
Kelime bundan çok daha fazlasını içeriyor. Duygu, düşünce birikimini belli bir ritim ve akışta karşımızdakine anlatmak, bunun sonucunda da bir etki yaratmak tarihimizin gelişim sürecinin özetidir.
İlkel sesler çıkarıp el iziyle mağara duvarlarının süslendiği dönemlerden, boya ve fırçalarla yazılan, çizilen dönemlere, matbaadan “yazıcılara”, telgraf, telsiz, telefon, radyo, televizyon, cep telefonu, bilgisayar, hologramlardan, “ 3D yazıcılara ” kadar kullanılan her araçla, kalabalığa hitap edilen kürsülerden, sosyal medyaya kadar, her ortamda bir “hikâye” anlatılır.
Rezervoir Dogs’dan Kill Bill’e
Quentin Tarantino, hikaye anlatıcılığını geliştirerek, ilk çıkışını yaptığı Rezervoir Dogs’dan sonra Pulp Fiction ile tarzına eklediği, sıradışı kostümler, çelişkili dekorlar, gözlem yeteneği ve hafızanın sınırlarını zorlayan kurgu mantığını Kill Bill serisi ile zirveye taşır.
Film o kadar etkileyici bir şekilde çekilir ki, batıda sükûnetin tapınağı olarak görülen doğu felsefesini, samuray kılıçlarının keskinliğiyle, intikam yeminine çevirir. Kanla yıkanmış sahnelerde, hümanist izleyicilerin ruhsal durumunu, “Roma Arena”larının amfiteatrlarında çılgınlar gibi tezahürat yapan seyircilere dönüştürür.
Kill Bill Vol:1
Ana karakterimiz The Bride, kendisini ve doğmamış çocuğunu öldürmeye çalışan Ölümcül Engerek Suikast Timi ve liderleri aynı zamanda da çocuğunun babası olan Bill’den intikam almaya yemin eder. Okinawa’da ünlü samuray ve kılıç ustası Hattori Hanzo’ya özel bir samuray kılıcı yaptırır. Hattori Hanzo ona kılıcı teslim ederken aşağıdaki cümleleri söyler:
“Tanrı’ya 28 yıl önce bir daha yapmayacağıma yemin ettiğim şeyi yaptım.
”insanları öldüren bir şey” yarattım.
Ve bunda başarılı oldum.
Bunu yaptım çünkü felsefi olarak amacını anlıyorum.
Sana, kendini beğenmişlik yapmadan, bunun en iyi kılıcım olduğunu söyleyebilirim.
Yolculuğunda Tanrı’yla karşılaşırsan bununla Tanrı’yı bile kesebilirsin. “
Hattori Hanzo
Yolculuğu onu Yakuza ile savaştığı Tokyo’ya götürür.
Filmin en etkileyici sahneleri, bir Tokyo restoranı olan House of Blue Leaves’deki Yakuzanın seçkin dövüşçü ekibi Crazy 88’i ve O- Ren ile bahçede yapılan kanlı çatışmalardır. Onlar, Tarantino’nun bir sanat eserine dönüştürdüğü en güzel hareketli görüntülerdir.
Kill Bill: Volume 2
Bill, The Bride yani Beatrix Kiddo ’nun intikamının nihai hedefidir. Ölümcül Engerek Suikast Timi’nin tüm üyelerini avladıktan sonra Bill ile karşı karşıya gelir.
Aralarındaki hesaplaşma sona erdiğinde, Beatrix, Beyaz Lotus rahibi Pai Mei’nin öğrettiği “Beş Noktayla Avuçta Patlayan Kalp Tekniği” ni Bill’e uygular. Bu teknikte kalbi çevreleyen beş noktaya vurulduğunda, rakibin beş adımından sonra kalbi tam anlamıyla patlamaktadır. Bill Pai Mei’nin bu tekniği kimseye, hatta kendisine bile öğretmediğini söyler.
Bill, Beatrix’le vedalaşır attığı beş adımın sonunda ölür.
Beatrix, yeni bir hayata başlamak için yaşadığını öğrendiği küçük kızı B.B. ile yolculuğuna devam eder.
Tarantino ve Kill Bill Volume 3
Kendine has bir hayran kitlesi oluşturan Kill Bill serisi için Quentin Tarantino, heyecanla beklenen üçüncü filmiyle ilgili sürpriz açıklamalar yapmış. Tarantino emeklilik planları yaparken kariyerindeki son filme karar vermeye çalışıyor gibi görünüyor.
Ünlü yönetmen Joe Rogan’ın podcast programına katıldığında, Kill Bill’in üçüncüsünü çekerse neler planladığından kısaca bahsederken, hem Uma Thurman’a hem de kızı Maya Hawke’a yer vereceğini ifade etmiş.
Tarantino, “Bence yirmi yıl sonra karakterleri yeniden görmek, Bride ve kızı Bebe’nin yıllardır süren sessiz sakin hayatının alt üst oluşunu izlemek heyecan verici olurdu” demiş.
Matrix, Galactica, Yüzüklerin Efendisi, Game Of Thrones gibi geniş kitleleri etkileyen yapımların devamı ya da yeniden yorumlanması herkesi heyecanlandırıyor.
Güncel teknoloji ve yeni anlatım teknikleriyle ortaya çok başarılı prodüksiyonlar çıkıyor. Dört gözle bekliyoruz.
Dinlerken eşlik etmeden duramadığınız sanki Kill Bill için yaratılmış olan efsane şarkı “Bang Bang “ de çevirisiyle birlikte künyenin altına ekliyorum. Göz atmayı unutmayın.
Sinemanın köşe taşlarından olan Kill Bill’i seyretmediyseniz ekran başına…
REPLİKLER
“Derler ki emekli insanların bir numaralı katili emekliliktir.”
“ Beni sadist mi buluyorsun? Şu anda kafanın üstünde yumurta pişirebilirdim eminim. Eğer isteseydim. Biliyor musun, ufaklık? Şu anda bile yaptıklarımın sadistçe olmadığını anlayacak kadar kendinde olduğuna inanmak isterim. Şu diğerlerine karşı belki öyleyiz. Ama sana karşı, hayır. Hayır, ufaklık. Şu anda… Bu benim en mazoşist hâlim.”
“Senden asla hoşlanamazdım. Asıl mesele, seni aşağılık bulmam. Ama bu sana saygı göstermeyeceğim anlamına gelmez.”
“Bende eksik olan merhamet, acıma duygusu ve bağışlayıcılık. Akıl değil.”
“Neler bildiğimi bilmesini istiyorum. Bilmesini istediğimi bilmesini istiyorum”
“Bir samuray gibi dövüşmeyebilirsin ama en azından bir samuray gibi ölmek senin elinde.”
“Hâlâ yaşayacak kadar şanslı olanlar; alın hayatlarınızı, gidin! Ama kaybettiğiniz organları bırakın. Onlar artık bana ait.”
“Kader, intikam gibi zorlu ve çirkin bir şeyden yanaysa eğer, yalnızca Tanrı’nın varlığının değil, onun arzusunu yerine getiriyor oluşunuzun da bir kanıtıdır.”
“Bu gerçekten de bir Hattori-Hanzo kılıcıymış; işte ben keskin diye buna derim”
“Uykudayken ölmek bizim gibilerin pek bulamadığı bir lükstür.”
“İntikam hiçbir zaman düz bir çizgi değildir, bir ormandır. Ve ormanda olduğu gibi yolunu kaybetmek kolaydır. Kaybolmak geldiğin yolu unutmaktır.”
FİLM KÜNYESİ
Yönetmen: Quentin Tarantino
Yapımcı : Lawrence Bender
Yazar: Quentin Tarantino
Uyarlama: The Bride, –Q&U, Lady Snowblood
Oyuncular: Uma Thurman, Lucy Liu, Vivica A. Fox, Michael Madsen, Daryl Hannah, David Carradine, Sonny Chiba, Julie Dreyfus, Chiaki Kuriyama, Gordon Liu, Michael Parks
Müzik: The RZA
Görüntü yönetmeni: Robert Richardson
Çıkış tarihleri: 10 Ekim 2003 ( Vol:1) – 16 Nisan 2004 ( Vol:2)
BANG BANG ( çevirisi devamında)
I was five and he was six
We rode on horses made of sticks
He wore black and I wore white
He would always win the fight
Bang bang, he shot me down
Bang bang, I hit the ground
Bang bang, that awful sound
Bang bang, my baby shot me down.
Seasons came and changed the time
When I grew up, I called him mine
He would always laugh and say
“Remember when we used to play?”
Bang bang, I shot you down
Bang bang, you hit the ground
Bang bang, that awful sound
Bang bang, I used to shoot you down.
Music played, and people sang
Just for me, the church bells rang.
Now he’s gone, I don’t know why
And till this day, sometimes I cry
He didn’t even say goodbye
He didn’t take the time to lie.
Bang bang, he shot me down
Bang bang, I hit the ground
Bang bang, that awful sound
Bang bang, my baby shot me down…
Bang Bang
BANG BANG ( TÜRKÇE ÇEVİRİ)
Ben beş yaşındaydım o da altı
Sopadan yapılmış atlara binerdik.
O siyah giyerdi ben beyaz
Savaşta hep o kazanırdı
Bang bang, o beni vurdu
Bang bang, yere düştüm ben
Bang bang, şu korkunç ses
Bang bang, bebeğim beni vurdu.
Mevsimler geçti ve zaman değişti
Büyüdüğümde, o benimdir dedim.
O ise hep gülerdi ve derdi
“Hatırlar mısın oynadığımız günleri ?”
Bang bang, ben seni vurdum
Bang bang, yere düştün sen
Bang bang, şu korkunç ses
Bang bang, hep seni vururdum ben.
Müzik başladı ve şarkı söyledi insanlar
Yalnız benim için çaldı kilisede çanlar.
Şimdi o gitti, bilmiyorum neden
Ve bugün bile ağlıyorum bazen.
Bir hoşçakal bile demedi giderken
Beklemedi bulmak için bir yalan.
Bang bang, o beni vurdu
Bang bang, yere düştüm ben
Bang bang, şu korkunç ses
Bang bang, bebeğim beni vurdu…
Bir cevap
[…] https://www.booksiay.com/kill-bill-bang-bang/ilknur-akpinar-yucedag/ […]