DÖNÜŞÜM / KAFKA – İkizlerimi beklerken!

Dönüşüm – KAFKA

Milenyuma girişten 6 hafta sonrasıydı. Soğuk bir şubat gecesiydi… Fırtına, İstanbul’u esir alan kar tipisiyle kol kola sokaklarda geziniyordu.

İkizlerim 36. Haftada ve dünyaya gelmeye hazır olana dek yataktan kalkmamam gerekiyordu. Hastanedeki odamda Doktor Baha’nın kontrol için gelmesini bekliyordum. Beklerken yaptığım en güzel şey ise okumaktı…

Kitabım, Kafka’nın “DÖNÜŞÜM” ü elimdeyken, Doktor Baha odama girdi:

“İlknur Hanım, bugün nasılsınız? Atıl bey, ikizlerin cinsiyetini bir kız bir erkek diye belirtmiş raporunda ama iki erkek gelme ihtimali olabilir.” diyerek dosyamdaki verilere bakarken bir yandan da kitabımın adını söyledi gülümseyerek: “Kafka’nın Dönüşüm’ünü okuyorsunuz. Şaşırtıcı bir tercih. Hamileliğinde “Kafka” okuyan anne adayı olarak hastanede meşhur oldunuz.”

Gülümseyerek cevap verdim doktoruma:

“ İyiyim Baha Bey teşekkür ederim. Sağlıklı olmaları yeterli bizim için… İsimleri bile çoktan hazır. Can ve Ece olacak ya da Can ve Ege… Duruma göre ayarlarız artık… Ama merak ettim Kafka okumam neden şaşırtıcı?”

Baha Bey sorumu yeni bir soruyla cevapladı:

“Kadınların en duygusal ve hassas olduğu hamilelik döneminde, genellikle daha optimist ve romantik konular seçtiği gözlemlenir. Kafka gibi tescilli bir karamsarı ilk defa bir anne adayının elinde görüyoruz. Bu karamsarlıktan korkmuyor musunuz?”

Bu sefer biraz daha ciddilik kattığım bir gülümsemeyle karşılık verdim:

“ Karamsarlık duygusal bir kelime Baha Bey. Ben Kafka’nın hikâyelerinde, fantastik kurgu ile anlatılan salt gerçekliği görüyorum. Bize kimsenin anlatmaya cesaret edemediği gerçekleri. Ve bunlar hayatımızın bir parçası, korkmak da kaçmak da onları yok etmiyor. Çocuklarımızı gerçekleri saklayarak büyütemeyiz. Bu onları savunmasız bırakır. En azından benim düşüncem böyle!”

Başını sallayarak güldü:

“ Cesur bir anne olacaksınız. İkizleriniz çok şanslı”

“Bence şanslı olan benim. Ayrıca, “anne olmak” da benim için bir tam “DÖNÜŞÜM”

Bu konuşmadan iki hafta sonra gerçek anlamda dünyamıza geldiniz. 38 haftalık yolculuğumuz ilk dönüşüm noktasındaydı. Hayata tutundunuz. Bugün, zamanın lineer hareketinde geldiğiniz dünyadaki 20. yılınızı kutluyoruz. Yeni bir “dönüşüm” noktasındasınız… Yetişkin bireyler olarak hayatınıza sahip çıkarken, yarattığınız enerji, gösterdiğiniz insanlık boyutu ve yaşama katkılarınızı hayranlıkla izliyoruz. Ve babanızla olan aşkımızın, en güzel eserleri olarak sizinle gurur duyuyoruz.

SEVGİMİZ HEP SİZİNLE…

DOĞUM GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN!

Gelelim Kafka ’nın “ Dönüşüm ”üne.

Dönüşüm, Değişim veya Metamorfoz (Almanca özgün adı: Die Verwandlung), Kafka’nın bu uzun öyküsü İlk olarak 1915 yılında yayımlanmış… Kafka’nın en popüler eseri sayılır.

Öykü, Gregor Samsa’nın bir sabah kendini dev bir böceğe dönüşmüş bulmasıyla başlıyor ve hayatındaki değişiklikleri anlatarak devam ediyor. Aslında ismi bile tartışmalı bir kelime olmuş.  Kafka’nın zor bir çocukluğu olduğunu ve özellikle babasıyla sorunlu bir ilişkisi olduğunu biliyoruz. ( Alice Miller – Beden asla yalan söylemez.) Kafka nin babasının ona bir mektupta edebiyata olan eğilimini kastederek:

“Sen bir böceksin, parazitsin ailenin sırtında”

Demesinden esinlenerek yazılmış bir eser olduğu düşünülüyor.

Kafka’nın dönüşümü çok sancılı olmuş.

Ölmeden önce onu kimse tanımıyor ve yazdıklarını kimse bilmiyordu. Ancak çabası çağdaşlarından çok sonra karşılık buldu. Bu da evrensel değerleri ne kadar iyi tasvir ettiğinin en önemli kanıtı.

Çekici bir karamsarlıkla yazan bu kırılgan prens, ikizlerim dahil olmak üzere, 21.yy da sosyal hayatın dayatmalarına direnişin şifreli simgesi ve gençlerin melankolik kahramanı oldu.

Şimdilerde sanatın olduğu her köşeden mutlaka bir “Kafka” çıkıyor…

Şimdilerde gençler neredeyse “çekirdek çitler” gibi Kafka okunuyor.

Eğer bugün yarattığımız dünyadan şikayet ediyorsak üzerimize düşen sorumluluğu almalıyız.

Hayata faydası olmayan ve hatta zarar veren davranışları ve düşünceleri dönüştürmeliyiz.

Bu nedenle Kafka’ya bir danışın derim. Toplamda 85 sayfayı bulmayan bu öyküyü okuyun ve kendi çıkarımlarınızı mutlaka yapın. Bize de anlatmayı unutmayın.

İlknur Akpınar Yücedağ

ALINTILAR

“İnsanı büyüklüğe götürecek yol, ancak onun küçüklüğünden geçer.”

“Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor.”

“Biraz daha uyusam bütün bu olanlardan kurtulabilir miyim?”

“Ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı.”

“olmamasına razıyım
oluyormuş gibi olmasın yeter “

“Bir noktadan sonra, geri dönüş yok!! İşte tam o noktadayız..”

KİTAP KÜNYESİ:

Kitap adı: Dönüşüm

Orijinal adı: Die Verwandlung

Yazar adı: Franz Kafka

Sayfa: 85

İlk yayın: 1915